Kanser, günümüzde ne yazık ki çok yaygın bir şekilde görülen bir hastalık haline gelmiştir. Birçok kişinin ailesinde bu amansız hastalığın pençesine düşen bireyler bulunmaktadır ve her geçen gün bu hastalıktan hayatını kaybedenlerin sayısı artmaktadır. Kanser tedavilerinin zorluğu, kullanılan ilaçların yüksek oranlarda yan etkilere sahip olması ve bu ilaçların verimliliğinin sınırlı olması nedeniyle insanlar alternatif tıpa yönelmektedir. Bu yöntemlerden biri de kansere karşı karbonat kullanımıdır. Kanser için önerilen karbonat türü, İngiliz karbonatı, Solvey karbonatı, cep sodası ve Garra karbonat isimleriyle de bilinen sodyum bikarbonattır. Kanser Tedavisinde Karbonat Nasıl Kullanılır?Bazı uzmanlara göre kanserin esas sebebi vücudun asidik bir hale gelmesidir. Bunun temel sebebi ise günümüzdeki beslenme ve yaşam tarzımızdır. Yediğimiz organik olmayan ve protein ağırlıklı beslenme nedeniyle vücutta çok fazla asit birikmektedir. Vücutta biriken yüksek oranda asit, hücrelerin oksijen alamamasına neden olarak hücrelerin çürümesine yol açmaktadır. Diğer hücreler, çürüyen bu hücrelerin etrafını sararak daha fazla yayılmasını engellemeye çalışır. Böylece tümörler oluşur. Bu uzmanlara göre vücudun pH değerini yükseltip alkali bir hale getirdiğimiz zaman kanser otomatik olarak iyileşmeye başlar. Karbonat tedavisi, kolay uygulanabilir olması ve yan etkisinin bulunmaması nedeniyle umut ışığı olmuştur. Kanser hastalarının karbonat tedavisine başlamadan önce dijital bir pH ölçer almaları gerekmektedir. Bu dijital pH ölçerle her sabah idrarlarının pH'ını ölçmeli ve bu pH değeri en az sekiz olana kadar karbonat kullanımına sıkı bir şekilde devam etmelidirler. İdrarın pH değeri sekiz olduktan sonra bu değeri iki hafta korumak gerekmektedir. Bu pH değerini yakalamak için günde 5-6 çay kaşığı karbonat tüketmek gerekebilir. Öncelikle bir çay kaşığı karbonat bir su bardağı suya koyulur ve karıştırılır. Bu sudan bir miktar içilir ve yere uzanılır. Sağa sola 360 derece dönerek hareketler yapılır, sonra bir miktar daha karbonatlı su içilerek bu hareketler tekrarlanır ve su bitinceye kadar bu şekilde tekrar edilir. Karbonatlı Su Tüketiminde Nelere Dikkat Edilmeli?Karbonatlı su tüketimi genel olarak yan etkiye sahip olmasa da midelerinde ülser yarası bulunanların karbonat kullanması sakıncalıdır. Karbonat, ülser yaralarının iyice azmasına neden olabilir. Ayrıca yüksek tansiyona sahip olanların karbonatlı suyu birden almaları risklidir. Bu hastalığa sahip olanların karbonatlı suyu gün içinde azar azar almaları gerekmektedir. Her karbonatlı su tüketiminde bir yere uzanarak yirmi dakika kadar dinlenilmelidir. Bir diğer önemli husus ise, her ne kadar kanser hastalığına yakalandıktan sonra karbonat tüketimi bir şifa kaynağı olarak gösterilse de, daha da önemli olan bu hastalığa yakalanmadan önlem almaktır. Bunun için günde bir çay kaşığı karbonat tüketimi kansere karşı mükemmel bir koruma sağlar. Bu bir çay kaşığı karbonatın yarısı sabah, yarısı akşam alınmalıdır. Bu yarım çay kaşığı karbonat bir su bardağı suya katılıp karıştırılarak tüketilmelidir. Ekstra BilgilerKarbonatın kullanımında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar şunlardır:
Özetle, karbonatın kanser tedavisindeki rolü hala tartışmalı olup, bu konuda daha fazla bilimsel araştırmaya ihtiyaç vardır. Herhangi bir tedaviye başlamadan önce mutlaka bir uzmana danışılmalıdır. |
Kanser hastasıyım kemo habı alıyorum nefes borusuna karbonat kulanabılırmıyım 44 yasındayım tesekkur ederim
Cevap yazEmine 185, öncelikle geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim. Kemoterapi sürecinde doktorunuzun önerilerine ve yönergelerine uymanız çok önemlidir. Karbonatın kullanımıyla ilgili olarak, her türlü ek tedavi ya da alternatif yöntem için mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Doktorunuz, sizin özel durumunuzu ve tedavi planınızı en iyi bilen kişi olduğundan, en doğru yönlendirmeyi o yapacaktır. Sağlıklı günler dilerim.
Normal kanser tedavinizi aksatmadığı sürece ve yazıda belirtildiği gibi midenizde ülser benzeri bir rahatsızlık yoksa destekleyici tedavi olarak karbonat kullanmanızda bir sakınca yoktur. Ancak öncelikle doktorunuza danışmanız gerekir.